Çocuğun aldığı tanı ve tedaviyi tanıması oldukça önemlidir. Bu hikaye kitaplarını yazmamdaki asıl amaç hayatının geri kalanını Tip1 Diyabet ile devam ettirecek çocuklarımızın Tip1 diyabeti hastalık olarak düşünmek yerine bir yol arkadaşı olarak düşünmesini sağlamak. Çocukların yaşadıkları şeyleri bilmelerinin kaygı durumlarını en aza indireceğini bilerek durumu en açık, saf ve somut haliyle anlatmaya çalıştım. Bu kitabı yazma fikri biricik yeğenim Ali Akif Yılmaz sayesinde ortaya çıktı. Hem ona hem onunla birlikte bunu yaşayan diğer arkadaşlarına yol gösterici olacağını umut ettiğim bu kitaplar sadece ondan gördüğüm ve esinlenerek yazdığım şeylerdir.
Teyzeciğim, bir gün büyüyüp bu yazdıklarımı anlayacak yaşa geldiğinde öncelikle bu yola girmeme yardımcı olduğun için sana çok teşekkür ettiğimi, her zaman yanında olacağımı ve seni çok sevdiğimi bilmeni isterim. Aynı zamanda benden hiçbir zaman desteğini esirgemeyip her zaman yanımda duran Ali Akif’imin annesi, canım ablam Av. Gamze Yılmaz’a , babası ve her zaman destekçim olan eniştem Av. Abdulkadir Yılmaz’a, çizimler hakkında yardım istediğimde heyecanıma ortak, bana umut olan ve kocaman bir sevgiyle çizimlerimizi yapan canım dostum Mimarlık öğrencisi Dilara Yıldırıma, fikrimi söylediğim andan itibaren fikrimi destekleyerek kitap için yapılan tüm düzenlemelerde yardımlarını esirgemeyen, kıymetli Dr.Öğr. Üyesi Arzu Akar Gençer’e teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarak faydalı olmasını diliyorum.
Çocukların her gün defalarca parmaktan kan alınarak şekerini ölçmeye yarayan glikoz ölçüm sistemleri yerine tek seferde kola,bacağa ya da göbek bölgesine takılarak gün içerisinde acısız ve ağrısız bir şekilde 5 dakikada bir kan şekerini ölçmeye yarayan sensörlerin ailelerin ve çocukların hayatını oldukça kolaylaştırdığı aşikar.
Bu sensörlerin Tip1 diyabet ile hayatını sürdüren herkesin eline kolaylıkla ulaşması ve bu konu için bir an önce harekete geçilmesi umuduyla…
Sağlıcakla kalın.
