Nihat Hacıfazlıoğlu, narsisizmin küresel bir sorun olduğuna vurgu yaparak, fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal açıdan bireyleri, toplumu, ülkeleri ve nihayetinde tüm dünyayı korku ve hazzın esiri haline getirerek yozlaştıran, tüketen ve tüm insanı vasıfları çürütmeye yönelik yeni bir köle ırkı yaratmayı hedefleyen fasit dalgaya NARSİSİZM PANDEMİSİ adını veriyor.
Dünya giderek daha çok rekabetçi bir yer olduğu için insanlar narsist olmaya özendirilirken kendine aşırı hayranlık duymanın, insanları sömürmenin, istismar etmenin, kendi menfaatleri için kullanmanın meziyet olarak servis edildiği, sevgi, hoşgörü, fedakârlık ve yardımseverlik gibi erdemlerin zayıflık olarak gösterildiği, duygudan yoksun sanal dijital bir çağa doğru sürükleniyorlar.
Narsist ile Tango ilişkilerinizde aslında yaşam sahnenizde yüzleşmekten kaçındığınız korkularınız ve gölge benliklerinizle biteviye bir var olma mücadelesi verirken, onlar tarafından baştan çıkarılırken sizi savunmasız bir kurban haline getiren geçmişten getirdiğiniz terk edilme, ret edilme, ihmal edilme ve değersizlik kalıplarınıza bakarak onların bir sonraki hamleleri konusunda farkındalık geliştirmenizi amaçlıyor.
Nihat Hacıfazlıoğlu, her ne kadar sosyologlar yirmi beş yılı aşkın bir süredir narsisizm üzerine yorumlar yapmaya başlamış olsalar da her şeye hakkı olan şeytan tohumu narsistlerin; bireylerin, ailelerin ve toplumun üzerindeki yıkıcı etkilerini önleyebilmek için narsisizm alanına uzmanlaşmış narsistologlara ihtiyaç olduğunun altını çizerek, üniversitelerde narsistoloji bölümlerinin oluşmasına öncülük etmeyi hedefliyor.
“İçindeki çocuk dans etmek istiyor. Erişkin olarak şimdi sen ona narsist ile nasıl tango yapılacağını öğretebilirsin.”
