Kur'an daha ilk ayetinde "Yaratan Rabbının adıyla oku" (Alak/1) diyerek kendisi ile "yeniden yaratma" arasında bir ilişki kurmuştur. Gerçekten de o, nüzul dönemi boyunca "Müşrik"i "Müslüman"a, "Kafir"i "Mü'min"e ve "Cahili Toplum"u "İslam Ümmeti"ne dönüştürmeyi başarmıştır. O, birey ve toplum hayatında yirmi üç yıl gibi kısa bir sürede büyük bir devrim gerçekleştirmiş ve Allah'ın yaratıclığını bir kez daha göstermiştir. Onunla biz, "Rabbın bir şey yaratmak istediğinde ona 'Ol' der, o da olur" (Yasin/82) ayetinin ne anlama geldiğini ve İlahi Kelam'ın nasıl hayat verici bir ruh olduğunu kavradık. Kur'an, Allah'ın ol emri anlamına gelen ilahi bir kelam olarak etkisini hala sürdürmekte; milyarlarca insan onun verdiği ruhla hayatını şekillendirmektedir. İçinde bulunduğumuz zaman bize, onun etki alanının daha da genişleyeceğini müjdelemektedir. Çünkü; insanlık, her karanlık dönemin sonunda olduğu gibi bu gün de Allah'ın Hidayeti olmaksızın yeryüzü hilafetini gerçekleştiremeyeceğini anlamış; tıpkı İblis tarafından kandırılan Hz. Adem gibi Rabbından bir takım kelimeler alarak kurtulmanın yollarını aramaya koyulmuştur. Bu çalışma, içinde yaşadığımız zaman ve mekanda daha önce şer'i ilimler tahsil etmemiş olan insanlara Kur'ani seslenişi anlaşılır bir dilde aktarma gayretinden ibarettir. Bu çalışmamızla biz, yeni bir tefsir ve salt akademik bir eser oluşturmayı düşünmedik. Çünkü; sözünü ettiğimiz anlamda bir çok tefsire sahibiz, fakat bizim denediğimiz türde mesajı ön plana çıkaran ve onu günlük hayata aksettiren eserlere sahip değiliz. Biz, bu çalışmamızla istedik ki insanlara hem Kur'an'ın mesajını kendi anlayacakları biçimde açalım, hem de onu laf kalabalığına boğarak öldürmeyelim.
