Kosova’da Kırmızı Bir Gül

Murad-ı Hüdavendigâr diğer kumandan ve beylere dönerek, Evrenos Gazi’nin harp taktiği teklifini istişareye açtı. Bütün kumandanlar tecrübeli savaşçının harp taktiğini kabul ettiler. Evrenos Gazi’nin tavsiyesiyle düşmandan önce iyi yer tutmak üzere ileriye gidilmesine karar verildi. Sırp Despotu Lazar’ın merkezi olan Priştine’ye doğru yüründü. Osmanlı ordusu Yanbolu Tatarpazarcığı yoluyla Sofya’ya geldi. Güneybatıya sapılarak Köstendil’e gelindi ve bu istikamette bulunduğu bildirilen büyük Haçlı ordusuna doru yüründü.

Önde Gazi Evrenos Bey ve paşa yiğitlerin akıncıları gidiyordu. 8 Ağustos 1389’da Priştine’nin güney batısındaki Kosova sahrasında müttefik Haçlı ordusu ile Osmanlı ordusu karşı karşıya geldi. Müttefikler büyük devlet olarak Macaristan ve Lehistan, ikinci derece devletler olarak da Sırbıstan, Bosna Krallığı, Eflak (Romanya), Boğdan(Moldavya), Hırvatistan, Bohemya, Macaristan’a tabi Arnavutluk prenslikleri kuvvetlerinden meydana gelen yüz elli bine ulaşan bir orduya sahipti. Türk ordusu ise; Karaman, Aydın, Menteşe, Saruhan, Hamit, Teke ve Candaroğlu beyliklerinin yardımcı kuvvetleri de dahil olmak üzere altmış bin civarındaydı.