Günümüz çocuklarının fanustaki bir balıktan ne farkı var?
Ne yazık ki bu fanusta yetiştirdiğimiz balıkların, fırtınalı, dev dalgalı açık denizlerde hayatta kalmasını bekliyoruz... Bilgiyi kullanabilen, bu bilginin yeniden inşasını da yapabilen bedenen ve ruhen sağlıklı nesiller yetiştirmek zorundayız.
Yaşadığımız bilgi çağında sürekli bir yarışın tarafı olan çocuklarımızı maalesef; içimizdeki ukdenin, bazen de sosyal çevrenin etkisiyle başka açık denizlerin mecrasına sürüklüyoruz. Kitabımızın adını da tam olarak işte buradan esinlendim…
Bu fanusun çocuklarımıza zamanla yetmeyeceği kesin. Bunun için: Çocuklarımızı açık denizlere, dev dalgalı okyanuslara göre donatmalıyız. Proaktif düşünmeli ve proaktif bireyler yetiştirmeliyiz. Eğitimi de dört duvar arasından çıkartıp hayatın ta kendisi haline getirmeliyiz.
Günümüz çocukları öğrendiği her bilginin hayattaki realitesine bakıyor. Bilginin hayatta reel bir karşılığı yoksa, pragmatik değilse, duyusal kayıttan ileriye gidemediğimizi görüyoruz…
Kendi mecrasında sadece rehberlik edip, örnek olmamız gereken çocuklarımıza başka başka hayal haritası çiziyoruz. Sil(e)mediğimiz bu haritalarda, en sığ suları bile açık denizlere dönüştürüyoruz.
Kitabımız, dört bölümden oluşmaktadır.
1. Bölüm: Çocuk ve Eğitim
2. Bölüm: Geleneksel Oyunlarımız
3. Bölüm: Yaşanmış, Öğretmen - Öğrenci Diyalogları
4. Bölüm: Medya Paylaşımları
Bu kitapta, monşer söylemlerden ve popülist rüzgarın esintisinden çok hayatın realitesine yer verildiğini göreceksiniz. Meslek hayatımda bizzat sahada gördüğüm, yaşadığım ve teneffüs ettiğim maarif havayı sizlerle paylaştım.
Bilim Çağı olan 21. yüzyılda çocuklarımızın multidisipliner bir yaklaşımla, kendi öz değerlerinden koparılmadan, milli bir eğitim politikasıyla, çağın bütün teknolojik imkânlarını en üst seviyede kullanarak eğitimdeki eski ve yeni arasındaki kontağı kurması elzemdir.
Belleğimizin daha çok karışmasını, yeni sorular ve farklı bakış açıları oluşmasını temenni ediyor, iyi okumalar diliyorum.
Selam, Sevgi ve Saygılar…
