İçinde yaşadığımız dijital çağ, diplomatik iletişimde yeni rutinler oluştururken aynı zamanda var olanı yeniden tanımlamaktadır. Dijital diplomasinin, sosyal medya uygulamalarının alışılageldik diplomatik işlevlere uygulanmasından daha fazlası olduğu iddia edilmektedir. Bu bağlamda dijital diplomasi, bir ülkenin dış politika hedeflerine ulaşmak, imaj ve itibarını proaktif bir şekilde yönetmek için sosyal medya platformlarının aktif olarak kullanılmasıdır. Ancak ülkelerin imaj yönetimleri ve inşası konusu sadece sosyal medya ile sınırlandırılamayacak kadar kapsamlı bir konudur. Bu bağlamda kültür ve yaratıcı endüstrilerin rolleri yadsınamayacağı gibi başlı başına kültür diplomasisi de ülkelerin imaj inşasına katkılar sağlamaktadır.
Dijital diplomasi aracılığıyla ülkeler, özçekim (Selfie) temsilleri adına, dış politika ve ülke markalaşma mesajlarını ve imaj çalışmalarını, tarih, kültür, değerler ve gelenekler açısından yerel izleyicilerinin özelliklerine göre ayarlayarak dış politikalarının kabul edilmesini ve hedefledikleri imajın oluşmasını sağlayabilirler. Bu noktada ‘kültür’ oldukça önemlidir ve kültür diplomasisinin de dijital çağ içinde daha aktif roller üstlenmesi gerekmektedir.
Bu çalışma, dijital diplomasinin ve kültür diplomasisinin birlikte hareket edebileceğini, ülkelerin imaj inşalarında nasıl rol üstlendiklerini ve ülke imaj çalışmalarını kültür ve yaratıcı endüstriler aracılığı ile nasıl yapabileceklerini tartışmaktadır. Çalışma, ‘Dijital Diplomasi Bağlamında Yaratıcı Kültür Endüstrilerinin Ülke İmaj İnşasındaki Rolü: Netflix Türkiye Örneği’ başlıklı tezinden üretilmiş olmakla birlikte küresel dijital TV platformlarının, dijital ve orijinal dizi yapımlarının, dijital kültür diplomasisine katkısını tartışmaktadır. Bu bağlam da çalışma literatürde ilk kez Dijital Kültür Diplomasisini ve Netflix Diplomasisini kavramlaştırmakta, uluslararası stratejik iletişim çalışmalarına katkı sunmaktadır.
