Tüketmenin vazgeçilmez, doğal ve sıradan kabul edildiği kapitalist toplumlarda, ölçüsüzce ve sınırsız harcanan mal ve hizmetlerin hülasa bu şekilde geçip giden ömrün verili sistem içinde tabii karşılanması durumunun nasıl inşa edildiği cevabı çok merak edilen sorulardandır. Dr. Deniz Keba Ekinci de bu soruya Türkiye özelinde yanıtlar arıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yeniden şekillenen dünyada kendisine yer bulmaya çalışan, iki kutuplu yeni düzen içerinde kısmen kendi arzusuyla kısmen de zorunlu olarak batıya özellikle de Amerika Birleşik Devletleri’ne askeri, politik ve ekonomik anlamda yakınlaşan Türkiye’de tüketim alışkanlıklarının nasıl değiştirildiği, bu yolla nasıl bir toplum yaratılmaya çalışıldığı Dr. Ekinci’nin eserinde bütünlüklü bir biçimde anlatılıyor. 14 Mayıs 1950 seçimlerinin ardından ülkenin kurucu partisinin demokratik bir seçimle iktidarı ekonomik anlamda daha liberal politikalar güden muhalefete terk etmek zorunda kalması bahsi geçen süreci hızlandırmıştır. Dr. Ekinci de bu önemli kırılma noktasından hareketle Cumhuriyetin yarım yüzyılını gazete reklamları üzerinden inceleyerek Türkiye’de tüketim kültürünün inşasını ve seyrini analiz ediyor. Bu özgün ve değerli çalışma, doktora tezi olarak kaleme alınırken kıymetli asistanım Deniz Keba Ekinci’nin tez danışmanlığını yapmaktan büyük bir memnuniyet duydum, kendisinin akademik disiplini ve sabrı bu eseri okuyanlarca da takdir edilecektir. Dr Ekinci’yi bu eseri için bir kez daha tebrik ederken, siz değerli okurlara, akademik camiaya ve bu çalışmadan yararlanacak herkese iyi okumalar diliyorum.
