"Türkiye Malezya Olur mu?" sorusu son yıllarda ülkemizin en çok tartışılan kavramlarından biri olmuştur. Malezya'nın Türkiye'de ne kadar tanındığı ise bir muammadır. Daha önceki yıllarda ülkemizde de gündeme gelen "çok hukukluluk" olgusunu çağrıştıran sözde "ılımlı İslam" söylemine örneklik eden Malezya bir çok sosyal ve fikirsel özellikleri bir arada barındıran ilginç bir ülkedir.
Örneğin yönetim şekli İngiliz modeli anayasal monarşidir. Bir federasyon ülkesidir. 13 eyalet ve federal bölgeden oluşur. Ülkenin başında bir sultan (kral) ve bir başbakan bulunduğu gibi eyaletlerin de bir kısmında geleneksel sultanlar başbakanların üzerindeki sembolik konumlarını korurlar. Ülkede genel hukuk İngiliz common law sistemidir. Eyaletlere bırakılmış hukuk alanlarında sınırlı bir İslam hukuku uygulaması bulunmaktadır.
Asıl halk olan Malayların yanında Çinli, Hintli, yerel kabileler ve göçmen Arapların bir kombinasyonu olan Malezya çok dinli, çok dilli, çok milletli, çok kültürlü bir toplumsal yapıya sahiptir.
1957'de İngilizlerden bağımsızlığını kazandığından bu tarafa iktidar partisi değişmemiş, İslamlaşma milli bir politika gibi görünmekle birlikte İslam Partisi hep muhalefette kalmış ve iktidar olduğu eyaletlerdeki uygulamaları tartışmalara neden olmuştur.
İşte bu karmaşık görünen yapı içerisinde Malezya İslam anlayışını oluşturan dinamikleri anlamak, olumlu ve olumsuz örnekleri görmek ve Türkiye Malezya olur mu? sorusunun cevabını bulmak için bu kitap önemli bir kaynak eser olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda modern dünya İslam uygulamalarına ilgi duyanlar için içeriğiyle ilginç bir deneyime davet ediyor.
