TÜRK DÜNYASI’NIN JEOPOLİTİĞİ

Kaşgarlı Mahmud; Türk adının Türklere, Tanrı tarafından verildiğini belirterek, Türk adını “gençlik, kuvvet, kudret ve olgunluk çağı” demek olduğunu belirtir. Onun dünyası olan Büyük Türkistan, tarih boyunca Türklerin yaşadığı geniş topraklardır. Bu topraklar; doğuda Büyük Okyanus’tan, batıda Atlantik Okyanusu’na, kuzeyde Sibirya düzlüklerinden, güneyde Hint Okyanusu’na kadar geniş bir coğrafyayı kaplar. Türk dünyası coğrafyası, eski çağlardan itibaren dünya jeopolitiğinde hep önemli bir konuma sahip olmuştur. Bu bazen ana kültür bölgelerini birbirine bağlamasıyla bazen de yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarının varlığıyla gerçekleşmiştir. Dünya hâkimiyetine aday olan bütün Türkler, kaybettikleri onurlarını yeniden kazanarak, ulvi birlik davasının etrafında toplanıp “Kızılelma” hedefine ulaşmalıdır. Bu hedef zengin Türk yurdunu fiziksel parçalanmışlıktan kurtarıp şanlı Türk Tarihi üzerine; barış, sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberliğin nakşedildiği Türk Dünyası Coğrafyası’nı kurmaktır. Türk Dünyası gençliğinin en büyük ülküsü bu olmalıdır. Eser; “Türk kimdir?, Türk Dünyası neresidir?, Türk Dünyası’nın yeryüzündeki etkisi nedir?” Dünya jeopolitiğinde yeri neresidir? Tüklerin ulvi davası nedir? sorularına cevap arayanların temel kaynağıdır. Bu sebeple, kitabın Türk Dünyası Jeopolitiği alanında temel başvuru kaynağı olması beklenmektedir.