Tiyatronun toplumu harekete geçirme özelliği olduğu gibi yine önemli bağlantılar yapma konusunda da gücünün tartışılmaz olduğu bilinen gerçeği tekrar etmekten öteye geçemez.
Tiyatro bireyin varoluşunu etkilediği gibi bu anlamda toplumda barışı sağlama görünen yetkinliği daima geçerli olmuştur.
Tiyatro birleştirici olduğu gibi hataların yinelenmemesi hususunda geçmişte ki tecrübelerinden yeterince faydalanabilme şansını daima kullanabilme imkanını yakalamıştır.
Tiyatroya toplumca arka çıktığımız gibi bu savunuda saygısızlık ve benzer eylemler yine toplumda gelişmemiş ısrarların yararı olmamış tüm çabalar başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Tiyatroda uzlaşma ve barış fısıltıları daima toplumda etkili olmuş ve evrenseli yakalama ile gelişmenin güzel tınılarını hissettirmiştir.
Tiyatro belirsizliği sevmediği ve gelecek için bazı engelleyici üstün kimliğine rağmen gündelik gerçeklerde de söz sahibi olma üzerine vazgeçilmezliğini vurgulamıştır.
Tiyatronun diğer sanat dalları ile ilgisi ve üstünlüğü toplumsal değişimin etkisinde sürdürebilir başarısını daima yinelemiştir.
Tiyatro adı verilen bu gücü görmezden gelmek yerine toplumda iletişim, değişim ve yeniliklere çağrıda bulunarak bu evrensel araca destek olmak, korumak ve sesine kulak vermek insani görevlerimizin en önemlisi, kutsalı olmuştur.
Tüm bu yazdıklarımın ve yazabildiklerimin sanatsal şemsiyesinde ilk kez perde açamamanın derin üzüntüsü ama umutsuzluğu olmadan akademik seslenişimi 2020 tarihini taşıyan kitabımın ilk sayfasında corona günlerinin bana armağanı olan bu çalışmayı sizlerle paylaşmak istedim.
Sanata ve sanatçıya saygılarımla
-Füsun Akmen Balkaya
