İnsanlık tarihi boyunca saldırı veya savunma amaçlı olarak kullanılan silahlar, geliştikçe ve kullanıldıkça, aslında sadece savaşları ve sonuçlarını değiştirmiyor. İnsanlığın ortak malı ve meyvesi olan medeniyetleri, bilgi ve kültür mirasını, örf ve adetleri de kökten değiştirebiliyor. Bilim ve teknolojide gerçekleştirilen her yenilik ve buluşun maalesef silahların gölgesinde kaldığı acı bir gerçek. Bu yüzden silahlar aslında sadece savaşları, savaş yöntemlerini değil; sadece tarihi de değil, insanların birbirine olan bakışını da değiştiriyor. Daha fazla öldürme özelliği silahlar için en belirleyici kriter olarak algılanıyor. Bunların sonucu olarak da insanlık ölmeme uğruna daha fazla öldürme vahşetine hemen her dönemde şahit oluyor. Dünyayı Değiştiren 50 Savaş’ın yazarı William Weir’in Savaşları Değiştiren 50 Silah isimli bu kitabında savaş tarihine bir başka açıdan, kullanılan silahlar yönünden bakılıyor. Silahların ortaya çıkardığı etkiler ele alınırken bu silahların savaş anlayışını hangi sebeplerle ve nasıl değiştirdiğine vurgu yapılıyor. Bu silahlar arasında ok ve kılıç gibi tarih boyunca kanlı çatışmalara ve ölümlere neden olan silahlar olduğu gibi, bir tek binanın bile zarar görmediği, buna karşılık milyonlarca insanı kısa sürede yok edebilen füzyon bombaları da bulunuyor. Elinizdeki kitapta yer verilen her silahla ilgili bilgileri okurken, aynı zamanda insan unsurunun karanlık yönlerine de tanıklık edeceksiniz. En vahşi ve canavar olarak nitelendirilen yırtıcı hayvanları fersah fersah geride bırakacak cinayetlerin nasıl kolaylıkla işlenebildiğini göreceksiniz. Silah teknolojisinde gerçekleştirilen gelişmelere paralel olarak, üzerinde yaşadığımız gezegenin masum ve mazlumlar için ne kadar da daraldığına, kaçacak ve sığınacak bir yer kalmadığına şahit olacaksınız.
