Kadınların kaderi; öleceği ve evleneceği adam alnına, erkeklerin kaderi ise; evleneceği kadın ve öleceği tarih ensesine Arapça harflerle yazılmıştır. Ölümden sonra görülen harfler, hayatımız boyunca aşkın peşinden sürükler bizi. Aşk her bedenin kemiğe dönüşmesiyle yeniden doğar. Aşk kalubeladan bu zamana kadar yanımızda olup ikiz düşünce sistemiyle bizi yönetir. Dilan, alınan bir karar ile evlendiriliyordu, kimse ona kararını sormamış, yalnızca onun adına karar verilmişti.
Oysa onun hayalleri vardı, geleceğe dair, şimdi hepsi yıkılmış ve yerini çocuk yaşta evlilik ile sonlandırmışlardı… Onu ilk gördüğünde, yüreği aşk ile çarpmış ve işlediği suçun cezasını çekerken bir araya nasıl gelebileceklerinin imkânsızlığını yaşıyordu… Bu eserde herkes kendinden mutlaka bir parça iz bulacaktır. Ölümsüz aşk sayfaları çevirdiğinizde sizi de büyüsü ile sarmaya aday olacaktır…
“Çocuk yaş da gelin olmanın ve aşkın anlamını tekrar düşüneceğiniz bir eser.”
- Nurhan Işkın
“Bazen hayatın şifreleri küçük özürlerimizde gizlidir. Bu şifrelerin ayrıntılarını size sunan bir eser. Genç yazar Sinan Suavi Köşger’in kaleminden inci taneleri ve hayatın bizlere sunduğu gizemleri okumak keyif verici.”
- Ali Bayram
‘’Çocuk gelinlerin yarattığı mutsuz kadınlar ordusuna tutulan bir projektör. Ölen bir babanın ve törelerin ölmekten beter ettiği bir annenin hasretiyle geçen ilk gençlik. Kana bulanan eller. Kaçış ve iki yüreği yaralı insanın karşılaşması. Sonrası mı? Sonrası, tıbbın bile tedavi etmeye aciz kaldığı bir yüreğin aşk ile hemhal olması. Bilindik bir hikâye şiirsel bir anlatımla renklenmiş. Bravo Sinan Suavi Köşger.’’
- Tamer Gökçel
