İslam’da Kadın ve Aile

Eski Çin, Japon ve Hint toplumlarında, Yunan ve Roma Medeniyetlerinde kadın daima erkekten farklı, ondan aşağı ve geri bir konumda düşünülmüş, bazen eşya ve hayvanlarla bir tutulmuş, pazarlarda alınıp satılmış, hep bir erkeğin himayesi ve hakimiyeti altında bulunmuştur.

Yahudilik ve Hıristiyanlık ilk dönemlerinde kadının durumunu ıslah için gayret göstermiş, Allah a kulluk yönünde kadın, erkek, hür, köle ayrımı olamayacağını dile getirmişlerdir.

Ancak her iki dinde de bozulmalar ve saptırmalar meydan gelince mukaddes metinlere, kadın aleyhine parçalar girilmeye başlanmış, sonunda kadın "şeytanın arkadaşı, kötülüklerin kapısı, insanın cennetten kovulmasına sebep, insan olup olmadığı tartışmalı bulunan" bir yaratık olup çıkmıştır.

Aydınlanma dönemi ve sonrasında kadın durumunun iyileştirilmesi ve kadın haklarının gerçekleştirilmesi yönündeki hareket ve gayretler bazı iyi sonuçlar hasıl etmekle beraber aşırılık ve dengesizlikleri de beraberinde getirmiştir.

İnsanın yaratılış özelikleriyle örtüşen İslam, adımlar halinde gerçekleştirdiği inkılaplar ile kadını fıtrattaki ve toplumdaki tabii yerine oturtmuştur. Bu kitap, İslam Kadınının dünyaya örnek bir kadın tipi olarak sunulmasında mütevazi bir hizmet gösterirse bize ne mutlu!