Kürtlerin yer yüzünün en eski halklarından biri olduğu yapılan entoğrafik, lingustik, etimolojik ve arkeolojik araştırmalarla gün ışığına çıkmaktadır.
Dünyanın her köşesinde halklar yaşadı ama Mezopotamya'nın, Zagros'un ayrıcalığı var. Yazının keşfedildiği yer burası. Atın ilk evcilleştirildiği, ilk tekerleğin döndüğü, gökyüzüne ilk kez teleskopun doğrulduğu, ilk destanın söylendiği, ilk şiirin yazıldığı, tanrı ve tanrıçaların beğenip seçip ayaklarını ilk bastıkları, Aile hayatına karışıp çoluk-çocuk sahibi oldukları, Aritmetik, Tıp, Ticaret, Dış İlişkiler, Diploması, Barış Antlaşmaları, ilk türküler, ilk tapınak, ilk mutfak, ilk şarabın keşfi ve ilk tiyatronun yaratıldığı insanlığa kucağını açmış bir yöre. İşte bunların hepsinde Kürt halkının çok büyük emeği ve alınteri vardır.
Mezopotamya Bölgesini Mezopotamya yapan insana ve toprağa can veren Dicle ve Fırat nehirlerinin isimleri de Kürtlerden ve Kürçe ' den kaynaklanmaktadır.
Yaşanan Kürt isyanlarını, sürgün ve katliamları, Kürt dili ve Edebiyatı ve kültürü hakkında önemli belge ve bilgileri göreceksiniz. Kürt Edebiyatında ilk kez düzyazı (nesir) yazan Mela Mehmude Bayezidi, Filozof Ehmede Xani, Şair Feqiye Teyran, Melaye Ciziri, Ehmede Bate, Kürt Dil Uzmanı Kamuran ve Celadet Bedirxan Kardeşleri, Dengbej Edale Zeynıke, Üstad Seidi Nursi, Yazar Osaman Sebri, Ozan ve Tarihçi Cigerxun'un hayatı ve şiirlerinden örnekler okuyacaksınız.
Bu kitaba neden bu ismi verdik?
Çünkü; yediden yetmişe kürtlerin yaşamı direnişlerle doludur. Altıbin yıldan bugüne dek yaşanan direniş ve acılar bugünkü kürdün yüzüne ve tüm yaşamına yansımıştır. Kürd' ün Edebiyatı, Tiyatrosu, Müziği, Folklörü, Kültürü, Bayramı bile acılarla, direnişlerle yoğrulmuştur. Bu nedenlerle kitaba bu ismin yakışacağına inanıyoruz.
